sedef etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sedef etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

SEDEF HASTALIĞI ve TEDAVİSİ

SEDEF HASTALIĞI ve TEDAVİSİ

Sedef Hastalığı Nedir Sedef deride kırmızı üzeri beyaz pullu çeşitli büyüklükte döküntülerle seyreden iyileşme ve tekrarlamayla ömür boyu sürebilen bir cilt hastalığıdır. Toplumda her 100 kişiden 1-2’sinde rastlanır. SEDEF için yardımcı doğal olarak bitkisel ürün kullanmak isterseniz, geniş bilgi almak için lütfen iletişim bölümünden irtibat kurunuz...

SEDEF HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Sedef hastalığı deri üzerinde sedef beyazı renkte pullanmaların olduğu kırmızı plaklar halinde ortaya çıkar. Derinin üst katmanı aşırı derecede büyür ve kalınlaşır. Tırnaklarda bozukluk olabilir.

SEDEF HASTALIĞININ SEBEBİ NEDİR? NELER SEDEFİ ARTTIRIR?

Sedef hastalığının sebebi tam olarak bilinmemektedir. Hastalığın gelişimini ve şiddetini etkileyen birçok faktör olabilir. Hastalığa yatkınlığı olan kişilerde aşırı stres güneş yanığı deriye çarpma sürtünme gibi travmalar bazı ilaçlar boğaz iltihabı hastalığı ortaya çıkarabilir veya belirtilerini arttırabilir. Bu yüzden sedef hastaları veya ailesinde sedef olanlar sedefi arttıran veya ortaya çıkarabilen bu faktörlerden kaçınmalıdır. Bağışıklık sisteminin de etkisi vardır.




SEDEF HASTALIĞININ ÇEŞİTLERİ VAR MIDIR?

Sedef hastalığının şekli şiddeti devam etme süresi yerleşim yeri açısından çeşitleri vardır. En sık olarak önce küçük kırmızı bir kabarıklık oluşur. Giderek genişleme ve kabuklanmalar ortaya çıkar. Kabuklar sedefi beyaz veya gümüşi renklidir. Kabuklar kaldırıldığında altta küçük kırmızı kanama alanları görülür. Keskin sınırlı genelde simetrik çeşitli büyüklüklerde deriden hafif kabarık plaklardır. Vücudun her yerinde görülebilse de saçlı deri diz dirsek ve sırtın alt kısmı sıklıkla tutulan bölgelerdir




Sedef hastalığı olan kişilerde yüzde 10’a varan oranlarda eklem şikâyetleri olabilir.




NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Tedavi hastanın genel sağlığı yaşı yaşam tarzı ve sedefin çeşidi yaygınlığı daha önce gördüğü tedaviler göz önünde bulundurularak planlanmalıdır. Nemlendirici krem ve losyonlar deri üzerindeki pulların giderilmesine ve kaşıntının kontrol edilmesine yardımcı olur ve güvenlidir. Krem pomat losyon şampuan şeklinde direkt deriye uygulanan ilaçlar en sık kullanılanlardır. Kortizonlular vitamin D türevi olanlar katran içerenler sık kullanılır. Ağır hastalık durumunda ağızdan veya enjeksiyon yoluyla ilaçlar seçilebilir. Her tedavinin yan etkisi olabilir ve mutlaka doktor kontrolünde yapılmalıdır.




SEDEFLİ HASTALAR GÜNEŞLENMELİ Mİ?

Sedefe güneşin iyi geldiği çok eskiden beri bilinir. Ancak güneşlenme kısa süreli ve bilinçli olmalıdır. Güneş yanıkları tam tersine hastalığı arttırabilir. Güneş ışınlarının deride yan etkileri olabilir. Uzun yıllar saatlerce güneş altında kalmak özellikle açık tenlilerde deri yaşlanmasına ve deri kanseri riskinin artmasına neden olur. Hastaların doktorlarına danışmalarında fayda vardır.




IŞIK TEDAVİSİ ZARARLI MIDIR?

Ultraviyole yapay (ışık tedavisi) ya da doğal yani güneşlenmeyle alınsın uzun vadede risklere sahiptir. Ancak bunun yanında sedefte çok etkin bir tedavidir ve kontrollü bir şekilde uygulandığında fazla sorun olmaz. Doktorunuz oluşabilecek yan etkileri de göz önüne alacaktır. Işık tedavilerinin bugüne kadarki en önemli dezavantajlarından biri kabin ya da lambalar halinde uygulanmasıydı. Sağlam deri de ultraviyoleye maruz kalıyordu. Bu yüzden hasta seçimini kısıtlıyordu ve yaygın sedefi olanlarda kullanmayı tercih ediyorduk. Artık sadece hastalıklı bölgeye uygulanabilen ışık tedavileri geliştirildi ve Türkiye’de de kullanılıyor.




Işık tedavilerinden PUVA da ise bazı ilaçlar kullanılması gerekir ve hastalarda bu ilaçların yan etkileri çıkabilir. Ve hastalar oldukça esmerleşirler. Tüm gün güneş gözlüğü takılması ve tedavi günü güneşten korunma gerekir. Bu da hastanın hayatını bir miktar kısıtlar.




IŞIK TEDAVİSİNDE YENİ BİR SİSTEM OLAN LOKAL TEDAVİ NEDİR?

Lokal ışık tedavisi sadece sedefli bölgeye uygulanan ve sağlam deri alanlarını yan etkilerden koruyan bir sistemdir. Tedavide ultraviyole B kullanılıyor. Özellikle az sayıda sedefi olan ama tedaviye dirençli hastalarda kolaylıkla uygulanabiliyor. Sedefli hastaların önemli bir bölümü bu tür hastalardır. Hasta yıllarca diz ya da dirseklerindeki sedefler için çok çeşitli kremler kullanır. Artık ilaç sürmekten bıkar ama ilacı bırakır bırakmaz hastalık tekrarlar. Bu tür hastalarda ağızdan ilaç tedavisi de sedef fazla yaygın olmadığından tercih edilmez. Bu yeni sistem bu hasta grubunda çok etkili ve oldukça başarılı. Yıllarca kremlerle çok fazla fayda görememiş hatta ağızdan ilaçlar kullanmış hastalarda bile olumlu sonuçlar alınıyor.




LOKAL IŞIK TEDAVİSİ NASIL YAPILIYOR?

Sedefli bölgeler kolayca örneğin 10 santim çapında bir alana bir iki dakika kadar kısa sürede ultraviyole B veriliyor. FDA onaylı bu sistem BClear. Sedef ve vitiligo hastalıklarının tedavisinde yeni ve gelişmiş bir tedavi yöntemi olarak yurtdışında son 3 yıldır kullanılmaktadır. Hastanın ağızdan herhangi bir ilaç kullanmasına gerek yok. Ama bazı hastalarda çabuk sonuç almak için çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Kremlerle birlikte de daha hızlı cevap alınabilir. Hasta günlük hayatına hiç bir kısıtlama olmadan devam eder. Tedavi sonrası ertesi gün uygulama yerlerinde hafif bir kızarıklık olabilir. Genel olarak diz dirsek gibi yerlerde 8-10 seansta oldukça tatmin edici sonuçlar alınır. Seans sayısı hastaya göre değişir.




SEDEFİN KESİN TEDAVİSİ VAR MI?

Sedefe yatkınlık hastanın ömür boyu taşıdığı bir durumdur. Sedef lezyonlarının kaybolmasını sağlayan hem yüzeysel hem sistemik çok farklı tedaviler aylar hatta yıllar süren iyileşmeler sağlayabilir.










SEDEF HASTALIĞI (Psoriasis)

Psoriasis Grekçe kaşıntı anlamına gelen 'psora' kelimesinden köken alır. Sedef hastalığı olarak da bilinir. Hastalığın bulunduğu deri bölgesi kızarık hale gelir. Üzerinde kalın gümüş renkli kabuklanmalar oluşur. Saçlı deri diz dirsek ve sırtın alt kısmı sıklıkla tutulan bölgelerdir. Bazı vakalar kişinin hastalığının farkında olmayacak kadar hafif seyirlidir. Diğer taraftan vücudun büyük bir kısmını tutacak şekilde şiddetli seyredebilir. Bu çok şiddetli vakalarda bile yararlı tedavi metodları vardır. Sedef hastalığı aynı ailenin birden fazla bireyinde görülebilmesine rağmen bulaşıcı değildir. Toplumda hastalığın görülme sıklığı yüzde 1 ila 3 arasında değişmektedir.




Tedavi tipleri:




Steroidler ( Kortizon ); Kortizon içeren krem merhem veya losyonlar pek çok hastada hastalığın geçici olarak ortadan kaldırılmasına yardımcı olur. Genital bölge kasıklar ve yüz gibi hassa bölgelerde gücü daha zayıf olan kortizon türleri tercih edilmelidir. Daha güçlü kortizonlar saçlı deri diz ve dirsekler avuç ve ayak tabanları gibi bölgelerde kullanılmalıdır. Bu bölgelerde etkinin daha da artırılması için ilaç sürüldükten sora üzeri ince bir naylon film ile kapatılabilir. Bunlar bir deri hastalıkları uzmanı kontrolünde dikkatle kullanılacak ilaçlardır. Güçlü kortizon içeriği olan ilaçların yan etkileri arasında ciltte incelme damarlarda genişleme ve deride renk değişiklikleri sayılabilir. Bu ilaçların ani olarak kesilmesi hastalığın alevlenmesine neden olabilir. Tedavi devam ederken aylar sonra kortizon içeren ürünlere karşı direnç gelişebilir. Deri hastalıkları uzmanı tedaviye çok direnç gösteren bölgeler içine kortizon enjekte edebilir. Yan etkilerden kaçınmak için bunun küçük miktarlarda yapılması gerekir.

Saçlı deriye uygulanan tedavi; Saçlı deride bulunan sedef hastalığının tedavisi hastalığın şiddetine saçın uzunluğuna ve hastanın yaşam tarzına göre planlanır. Reçete ile veya reçetesiz alınabilen çok sayıda şampuanlar ve solüsyonlar bulunmaktadır. Bunlardan pek çoğu katran ve kortizon içerir. Hasta saçlı derisini sert bir şekilde şampuanlamaktan ve şiddetle kaşımaktan kaçınmalıdır.

Antralin; Kalın kabuklu sedef yaralarının tedavisinde tercih edilen bir ilaçtır. Deriyi tahriş edebilir yine deriyi ve giysileri geçici olarak boyayabilir. Yeni ürünler ve tedavi metodları bu yan etkileri azaltmıştır.

Vitamin D; Kalsipotrien sentetik bir vitamin D türevidir. Hastalığı belirli bölgelere sınırlı kişilerde diğer tedavilerle birlikte kullanılabilir. Yan etkilerinden korunmak maksadıyla belirli miktarlarda kullanmak gerekir. Normal vitamin D'nin tedavide bir yararı yoktur.

Kömür katranı; Yüzyıllardır sedef hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır. Günümüzde geliştirilmiş ürünler daha rahat kullanılmaktadır.

Goeckerman tedavisi; Hastalığın ağır formlarında kömür katranı ve ultraviyole ışığının birlikte kullanılmasıdır. Tedavi özel merkezlerde günlük olarak uygulanır. Ultraviyole ışığa maruziyet süresi hastalığa ve kişinin hassasiyetine göre değişir.

Işık tedavisi; Güneş ışığı ve ultraviyole deri hücrelerinin gelişme hızını azaltır. Bunlar Linkleri Üyelerimiz Görebilir. UslanmaM Üyeliği İçin Tıklayın göz hasarına ve deri kanserine sebep olabilmelerine rağmen doktor kontrolünde uygulandıklarında oldukça etkili ve güvenlidirler. Vücut yüzeyinin tamamında sedef hastalığı olan bireylere özel odalar sayesinde tüm vücutlarına ışık uygulanabilir. Sıcak iklimlerde yaşayan kişilere güneş banyosu önerilebilir. Bu tür ışık tedavilerinden önce mutlaka bir deri hastalıkları uzmanının tavsiyesi alınmalıdır.

PUVA; Sedef hastalığı diğer tedavilere cevap vermez ve yaygınlaşırsa vakaların %85-90'ında bu tedavi metodu etkilidir. İsim Psoralen ve "UVA" kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Hasta Psoralen isimli ilacı içer ve özel bir ultraviyole formu olan UVA'ya dikkatle ölçülmüş miktarlarda maruz bırakılır. Tedavi 2 ila 3 ay içerisinde yaklaşık 25 kez uygulanır. Sedef hastalığını kontrol altında tutabilmek için yılda yaklaşık 30-40 kez uygulama yapılmasına ihtiyaç vardır. Alınan psoralen maddesi gözün lens kısmında birikeceği için hastalar tedavi alırlarken güneş batıncaya kadar UVA geçirmeyen güneş gözlükleri kullanmalıdır. Uzun süre uygulanan PUVA tedavisi deri yaşlanması kırışıklık ve kanser gelişim riskini artırır. Deri hastalıkları uzmanları PUVA tedavisini dikkatle takip etmelidir.

Methotreksat; Linkleri Üyelerimiz Görebilir. UslanmaM Üyeliği İçin Tıklayın tedavisinde ağızdan kullanılan bir ilaçtır. Diğer tedavi metodlarının yetersiz kaldığı durumlarda sedef hastalığının hızla gerilemesini sağlar. Özellikle karaciğer üzerinde yan etkileri olduğu için düzenli aralıklarda kan testleri yapılmalıdır. Akciğer filmi ve nadiren karaciğer biyopsisi gerekebilir. Midede rahatsızlık hissi bulantı baş dönmesi ve sersemlik diğer yan etkileridir.

Retinoidler; Ağızdan alınan A vitamini türevi ilaçlardır. Şiddetli sedef hastalığının tedavisinde tek başlarına veya ultraviyole ışığı ile birlikte kullanılabilir. Deride gözlerde ve dudaklarda kuruma kan yağlarında yükselme ince kemik çıkıntı oluşumu yan etkileri arasında sayılabilir. İlaç doğacak çocukta çeşitli arazlara yol açacağından gebe kadınlarda tedavi esnasında gebe kalabileceklerde veya tedavi kesildikten sonraki 3 yıl içinde gebe kalmayı planlayan kadınlarda kesinlikle kullanılmamalıdır. İlaca başlanan bireylerde düzenli kan testleri yapılmalıdır.

Siklosporin; Vücudun bağışıklık sistemini baskılayıcı bir ilaçtır. Organ nakli ( karaciğer böbrek vb ) yapılmış kişilerde vücudun nakledilen organı reddetmemesi amacıyla kullanılır. Diğer tedavi metodları yetersiz kaldığı durumlarda şiddetli sedef hastalığında kullanılır. Böbrek yetmezliği kan basıncında artış gibi potansiyel yan etkilerinden dolayı düzenli aralıklarla yapılan kan testleri ile takip edilmelidir.

Araştırma safhasında olan tedavi metodları; Yukarda anlatılan tedavilerin hastalığın kontrolünde büyük yararı olmasına rağmen hiçbir tedavi metodu hastalığı bir daha ortaya çıkmayacak şekilde tedavi etmeye imkan vermemektedir. Son yıllarda özellikle bağışıklık sistemi üzerinde etki gösteren ilaçlar üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle hastalığın sebebinin tam olarak tespit edilmesi tedavideki yeniliklere de ışık tutacaktır.