Kekemelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kekemelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kekemelik Tedavisi

Kekemelikte özrün düzeltilmesi "tanılama" ve "sağaltım" alt başlıkları altında açıklanacaktır.

TANILAMA
Özrün düzeltilmesi,konuşmanın geliştirilebilmesi için özürlü bireyin tanınması ve özüre ilişkin doğru bir tanının konulabilmesi önemlidir.

Kekemeliğe özgü olarak kekemeliğin; gelişim biçimini,olasılı nedenlerini,devam etmesini ve ağırlaşmasını etkileyen koşulları,sağaltımında yardımcı olabilecek koşulları ortaya çıkaracak türden bilgilerintoplanılmasına yardımcı olabilecek koşulları ortaya çıkaracak türden bilgilerin toplanılmasına özen gösterilmeli.Bunu sağlayabilmek için çocuğun kendisiyle ve çevresiyle gerektiği kadar görüşme yapılmalıdır.Bu incelemeler sırasında kekemeliğin belirtileri,kekemelikle birleşen diğer olumsuz özelliklerin neler olduğu,kekelenen durum ve koşulların neler olduğu,kekemeliğin ağırlık derecesi,yakınların kekemeliğe ve çocuğa karşı tutumu,çocuğun duygusal uyumu ve gelişimi,sağlık durumu gibi bilgiler toplanmalıdır.

Her incelemede olduğu gibi bu tür inceleme sonunda da uzman;Çocuğun hangi dönem kekemesi olduğu,kekemeliğin olasılı nedenlerini,kekemelikle birleşen başka özellik olup olmadığını,kekemeliği ağırlaştırıcı konular varsa neler olduğu,çocuğun ve ailenin sağaltıma karşı tutumlarını,sağaltımın ne kadar yararlı olabileceğini belirten bir özet rapor hazırlanmalıdır.

Sağaltımın ne kadar yararlı olabileceğini kestirmek için yukarda belirtilen hususlara ilişkin bilgilerin yeterli ve doğru olmasına çalışılmalıdır.

SAĞALTIM
Kekemeliğin nedenini yapısal bozukluğa bağlayan ya da o görüşte olan uzman sağaltımda o yöne ağırlık verecektir.Kekemeliği bir kişilik bozukluğu olarak gören uzman ise ruhsal sağaltım savunur ve onu uygular.Kekemeliği başlatan nedenler ruhsal olmasa bile sonradan,kekemeliğin bir ruhsal sorun haline düştüğü açıktır.B bakımdan kekemeliğin düzeltimesinde ruhsal sağaltım ile konuşma sağaltımın birlikte düşünülmesi gerekmektedir.

Konuşma sağaltımı ve ruhsal sağaltım yöntemleri kekemeliğin birinci ya da ikinci dön. oluşuna,ağırlık derecesine,bireye ve sahip olunan olanaklara bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Sağaltımda bir genel kural kekemeliği yaratan,sürdüren ağırlaştıran etkenlerin ortadan kaldırılması ya da etkilerinin azalktılmasına çaba göstermesidir.

Kekemeliğin sağaltımı birinci ve ikinci dönem oluşuna göre farklılıklar gösterir.

BİRİNCİ DÖNEM KEKEMELİĞİN SAĞALTIMI
Birinci dön. kekemeliğiyle 5-6 yaş çocuğu konuşması arasında ayrım yapmak oldukça güçtür.Bazen aile çok fazla titizlik gösterir.Çocuklarının konuşmasında görülen olağan sayılabilecek akıcılık bozukluğunu kekemelik sanır.Bu gibi durumlarda,aileyi çocuklarının kekeme olmadığı konusunda inandırmak gerekir.

SAĞALTIMIN AMACI
Birinci dönem kekemelğinde sağaltındaki amaç;kritik olan bu konuşma döneminde çocuğun en az zararla atlatmasını sağlamaktır.

Çoğu durumlarda çocuk konuşmasında akıcılık bozukluğu olduğunu ya da kekelediğinin farkında değildir.Bu gibi durumlarda ikinci amaç çocuğa konuşmasında bozukluk olduğu hissettirilmemelidir.

Birinci dönem kekemeliğinde sağaltım çoğunlukla dolaylı olmaktadır.

Dolaylı sağaltım çalışmaları
B u tür çalışmalar çocuğun çevresindekilere yöneltilen ya da yöneltilmesi gereken çalışmaları kapsamaktadır.

1-ANA BABAYI KAYGIDAN KURTARMA
Çocuğun kekelediğini düşünüp telaşa kapılan ailenin bu telaş ve kaygıdan kurtulması önemlidir.

Çocuğun konuşmasına konulan tanı aileye ustalıkla söylenilmelidir.örneğin;"evet çocuğunuz kekeliyor.Fakat kekemeliği çok değişik.Biz buna birinci dön. kekemliği diyoruz.Aslında bu tm kekemelik sayılmaz.Zaten konuşması akranlarından çok az farklı.Bu farkı daha da azaltabiliriz" denilebilir.

Aileye konuşma gelişimi hakkında bilgi verilmelidir.Örneğin;

1-Her çocuğun kendine özgü konuşma gelişim hızı olduğu söylenebilir.

2-Çocuğun aile içindeki yeri ve sırası,cinsiyeti,zekası,ana babanın konuşma becerisi ve düzeyi çocuğun konuşma gelişimini etkiler.Bunlar çocuğun kendi elinde olmayan durumlardır.Bu etmenlerden dolayı çocuğu sorumlu tutmak yararsız ve yersizdir.

3-Soğuk kanlı ve kararlı aileler telaşlı ailelere göre çocukların konuşmasında daha yararlıdır.

4-Büyükler çocuğa konuşmayı sevilir hale getirmelidir.Çocuklar konuşmaya özendirilmelidir.

5-Akıcı konuşma bir anda olmaz.Zaman gerektirir.Bunun içinde biraz sabırlı olmak gerekir.

2) ANA-BABANIN BEKLENTİ DÜZEYİNİ GERÇEĞE İNDİRME

Aile, daha bebek dünyaya gelmeden bir beklenti içinde olmaktadır. Kafalarında bir tür ideal bebek tasarlamaktadırlar. Bundan dolayıda bebek olduğu gibi değilde olması gerektiği gibi görülür, görünmek istenir.

Bu konuda yapılabileceklerden birisi, aileye çocuğu tanıtılmalıdır. Sağlık durumunu, fizik gelişimini, zihin, duygusal, sosyal gelişimini, ilgilerini farkettirmek, ona o gözle bakmalarını sağlamak gerekir.

Bu konuda diğer yapılabilecek, çocuğun gelişmesi ve eğitimi konusunda kendilerinin sahip oldukları olanakları düşünmektir. Aileye, sahip olduğu olanaklarla gerçekte çocuğun istenilen düzeye çıkarılıp çıkarılmayacağının düşündürülmesidir.

3)ÇOCUĞUN TÜM GELİŞİMİNDE HIZLANDIRICI ÖNLEMLER ALMA

Çocuğun, konuşma özürünün üstesinden gelebilmesi onun tüm gelişimiyle sıkı sıkıya ilgilidir. Çocuğun bedenen sağlıklı olmasına özen gösterilmelidir. İstirahatı, beslenmesi düşünülmelidir.

DOĞRUDAN SAĞALTIM ÇALIŞMALARI

Bundan önce açıklanan çalışmalar ve alınan önlemlerde uzman daha çok ikinci plandadır. Birçok olgularda böylesi dolaylı yöntemler etkili olur ve çocuk dönemi sağlıklı olarak atlatır. Fakat bazen etkili olmaz. Çocuğun kendisiyle çalışmak gerekir. Bu gibi durumlarda aşğıdaki hususların dikkate alınması yararlı olur.

(1) Çocuğun kekemeliği düzeltilmeye değil tüm konuşması düzeltilmeye çalışılmalıdır. Çocuğun dikkatini konuşması üzerinden başka tarafa çekmek yararlı olur. Çocukta kekemelik dışında konuşma güclükleri varsa düzeltilmelidir ( ekleme bozukluğu, ses bozukluğu gibi ). Çocuğun kendine güveni artar. Çocuğun kişiliğini güclendirmek yararlıdır. Birinci dönem kekemelerinin bir çoğu, onlara yeni beceriler ve sosyal yandan kabul görecek özellikler kazandırmak düzeltilebilmektedir.

(2) Oyun sağaltımına yer verilmelidir. Birinci dünem kekemeliğinde oyun sağaltımının yeri büyüktür. Uzman çocukla iyi ilişki kurar. Kendini sevdirirse başarılı ilk adımı atmıştır. Uzman çocukla herhangi bir oyun oynarken kendi kendine yüksek sesle oyunla ilgili konuşmaya başlar. Bu sırada uzman, çocuğun konuşmasındaki akıcılığın temelini yakalamaya çalışır. Akıcılığın temeli, çocuğun kekeleme belirtisi göstermeden konuşabildiği konuşma hızıdır. Temel hız saptandıktan sonra uzman, konuşmasını yavaş yavaş hızlandırır. Çocuktanda hızlandırmasını ister. Çocuk kekeleme belirtisi gösterirse uzman konuşmayı durdurur ve yeniden temel hıza döner. Bunun dörten fazla yapılması gerektiği söylenir. ( Riper, 1963, SS. 359-361 ) Çocukla yapılacak çalışmalarda, çocuğun gerginliğinin azaltılması ve rahatlatılması önemlidir.

İkinci dönem kekemeliğinin sağaltımınında değişik yöntemleri kullanılmaktadır.

SAĞALTIMIN AMACI

Çağdaş konuşma sağaltımında kekemelil için saptanan değişik amaclar şöyle maddelenmiştir.

1) Bireyin genel güvenini ve moralini geliştirmek
2) Durumsal ve sessel kaygısını azaltmak
3) Kekemeliği pekiştirici etkileri azaltmak
4) Konuşmanın mevcut akıcılığını geliştirmek

Yukardaki amaçlar dikkate alındığında,yapılacak sağaltım çalışmaları iki kümede toplanabilir.

1-Kekemeliğin belirtilerini ortadan kaldırma

2-Ruh sağaltımı

KEKEMELİĞİN BELİRTİLERİNİ ORTADAN KALDIRMA
Bu utaklaşımın hareket noktası,her kekemenin bu belirtiden kurtulmak istediği ve arayış içinde oluşudur.

belirtileri ortadan kaldırmaya yarayacak çalışmalar şöyle sıralanabilir.

1-Kekemeliği oluşturan,sürdüren,ağırlaştıran etmenler ortadan kaldırılmalı

2-Çocuk problemin farkına vardırılmalı,özürü yenmesi için istekli hale getirilmeli

3-Kekemeliğin belirtileri fark ettirilmelidir.

4-Kekemelik çocuğun ve çevrenin hoş görü düzeyine indirilmelidir.

5-Özellikle solunum araştırmaları üzerinde durulabilir.Genellikle,kekemelerin konuşma sırasında soluklarını iyi kullanamadıkları görülür.Souluklarını iyi kullanır hale geldiğinde konuşmasıolumlu yönde değişiklik gösterecektir.

6-Kekemeye söylenenleri yineleterek onun konuşma hızını,vurgusunuda degiştirmek elimizdedir.Uzman,çocuğun durumuna uygun tümceler seçerek çocuğun söylenilenleri yinelemesini ister.Böylelikle çocuk öykünme yoluyla konuşmasını düzeltecektir.

RUH SAĞALTIM
Kekemeliğin belirtilerini ortadan kaldırmak önemlidir.Fakat kendi başına yeterli değildir.Kekemenin kendisine,konuşmasına,çevresine karşı olan tutumunu değiştirmek gerekir.

Ruh sağaltımı ile konuşma sağaltımının iş birliği önemlidir.Konuşma sağaltımı esas alınarak aşağıdaki çalışmalar yapılabilir.

1-Özrünü tanıtma;Çocuk ayna karşısında konuşturularak,konuşmasını banda kaydedip tekrar kendisine dinletilerek çocuğa özrü tanıtılır.

2-Kendini tanıma ve anlamasına yardım etme;kekeme çocukta kendini daha çok kekeleyen bir kişi olarak görme alışkanlığı olduğundan diğer özelliklerinin farkında değildir.Bunlar çocuğa fark ettirilirse çocukta konuşma düzelecektir.

3-Boşalmasına yardımcı olma;kekemelerin konuşmasındaki özüründen dolayı sürekli bir gerilim içinde oldukları bilinmektedir.Onları bu gerilimden kurtarmak için dikkatlari başka yöne çekilebilir.(resim,şiir,düzyazı vs)

4-Başkalarını tanıma ve anlamada yardımcı olma;Kekeme çevresindekileri hep kendiyle alay eden,küçük gören,hor gören insanlar olarak görebilir.Çocuğa çevresindekilerinin iyi yönlerinin olabileceği buldurulmalıdır.(Eğitsel kol çalışmalarına katılma,gezi gözlemler gibi)

5-Çocuğa güç kazandırma;çocuğun kekemeliğinden dolayı yitirmiş olduğu güven duygusu,başka özellikleri güçlendirilerek sağlanabilir.

6-Konuşma etkinliklerine katılım sağlama;çocığa konuşma başarı hazzı tattırılmalı.Sesli düşünme etkinlikleri yapılmalı.Yüksek sesle konuşma ve okuma çalışmaları yaptırılmalıdır.

7-Uzman,ana baba ve sınıf öğretmeniyle yapılacak işbirliği çok önemlidir.

SINIF ÖĞRETMENİNE DÜŞEN GÖREVLER
birinci dön. kekemeliğinde öğretmen şunlara dikkat etmelidir.

1)Çocuğu kekeme diye damgalamayınız.

2)Çocuğun konuşması üzerine aşırı titizlik göstermeyiniz.

3)Çocuğu konuşmada acele ettirmeyiniz.

4)Hiç bir zaman çocuğa "dur,acele etme","yeniden başla","önce derin bir nefes al" gibi uyarılarda bulunmayınız.Bütün bu uyarılar çocuğun dikkatini konuşması üzerine toplar.

5)Çocuk konuşurken onun dudak hareketlerine değil gözünün içine bakınız.

6)Sınıfta rahat bir hava oluşturun

7)Hızlı konuşmaktan,askerce emirler vermekten sakının

8)Alayı ve acı şakaları disiplin yolu olarak kullanmayınız.

9)Çocukla samimi ve candan ilgilenin

10)Çocuktan yapabileceğinin üzerinde şeyler beklemeyin.

11)Sınıfın kekeme çocuğa karşı durumunu kontrol edin.

12)Sınıfta yapılacak koro çalışmaları,toplu söylenen marşlar,ritmik etkinliklere kekemeninde katılımı sağlanmalıdır.

13)Çocuğun başarılı olduğu işlelerle kendini sınıfa kabul ettirmesine yardımcı olunuz.

14)Sınıfta yapılan küme çalışmalarında ona görev veriniz.

15)Kişisel kusurlarını azaltmaya yardım ediniz.

16)Çocukların yanında başkalarıyla onun özürü hakkında konuşmayınız.

17)Ona konuşmaya yönelik özel ödevler veriniz.

18)Aileyi tanıyıp onlarla iş birliği yapınız.

İkinci dön. kekemeliğinde öğretmene düşen görevler.

1)Kekeme,kekemelik, kekemelik gibi sözcükleri kullanmaktan sakınınız.

2)Onun konuşmasını olduğu gibi kabul ediniz.Siz kabul ederseniz bunu çocukta kabul eder.

3)Çocuğun en az kekelediği durum ve koşulları saptayınız.

4)Çocukla problemi hakkında konuşunuz.

5)Çocuğun kekemeliğine kendinin gülebilmesini sağlayınız.

6)Çocuk kekelemeden konuştuğunda farkına varınız ve beğeninizi belli ediniz.

7)Konuşurken çocuk belli bir tutulma gösterirse çocuğun dikkati başka yöne çekilmelidir.

8)Çocuk konuşurken bir sözcük yada seste tutulursa onu tamamlamak için yardım etmeyiniz.

9)Her türlü konuşma pekiştirme etkinkliklerine sınıfta yer veriniz.

Kekemelik Tedavisi

Kekemelik, çocuklarda genellikle okul öncesi yaşlarda,konuşmaya başladıktan sonra ortaya çıkan bir uyum ve davranış bozukluğudur.Çocuk ilk aylarda çok güzel konuşurken yaşadığı bir olaydan sonra takılarak konuşmaya,kekelemeye başlar. Kekemelik, eğer herhangi bir organik bozukluğa bağlı değilse, psikolojik kökenlidir. Psikolojik kökenli olmayan kekemelik ve konuşma problemleri bir uyum ve davranış bozukluğu olarak kabul edilemez.Kekemelik çocuklarda 2-2,5 yaşlarından 12,5-15 yaşlarına kadar ortaya çıkabilen bir uyum ve davranış bozukluğudur.Ergenlik döneminden sonra gençlerin kekeme olma ihtimali azalmaktadır. Genellikle,çocuklarda ve 2-5 yaşları arasında ortaya çıkan kekemeliğin farklı sebepleri vardır.Bu sebepler çok çeşitli olmakla birlikte aşağıdaki gibi 4 ana başlıkta özetlenebilir.-Travmatik yaşantılar ve korkular- Yangın, deprem,sel gibi afetler- Hayvandan korkma ( genelde kedi ve köpek)- Tüp patlaması, bina çökmesi gibi olaylar- Trafik kazaları- Ateşli hastalık ve ameliyatlar- Bir kavgaya tanık olma- Sesle korkutulma- Kardeş kıskançlığı- Kekeme birini taklit etme
Aile içi sorunlar
- Evdeki kavgalar ve huzursuzluklar- Çocuğa uygulanan şiddet- Anne-baba arasındaki şiddet
Kayıp ve ayrılık
- Aile fertlerinden birinin ölümü- Boşanma nedeniyle anne-babadan ayrılma- Ani seyahatler nedeniyle ayrılık- Evcil hayvanın ölümü veya hayvandan ayrılmaHatalı anne-baba tutumları- Baskıcı, aşırı disiplinli aile tutumları- Aşırı koruyucu aile tutumları- Alaycı, aşağılayıcı aile tutumları
Psikolojik kökenli kekemeliklerin bir kısmı geçicidir, bir kısmı ise ergenlik dönemine kadar devam eder, bir kısmı ise 20 yaşlarından sonra azalır Ancak dönem dönem yeniden ortaya çıkar. Çocukluk döneminden sonra devam eden kekemelikler stres, kaygı ve heyecan nedeniyle zaman zaman artabilir. Çocuklarda da, kekemelik sürekli olmayabilir; kaygı ve heyecanla zaman zaman artabilir, bazen kısa sürelerle de olsa tamamen ortadan kalkabilir.Çocuklarda görülen psikolojik kökenli kekemelik, çocuğun çevresindeki kişilerin yanlış tutumlarıyla iyice kuvvetlenebilir ve pekişebilir. Anne-baba bu konuda dikkatli davransa bile, çocuğun etkileşimde olduğu diğer aile bireyleri, okul arkadaşları, öğretmenleri ve komşuların yaptığı hatalar nedeniyle çocuğun kekemeliği artabilir veya kekemelik nedeniyle başka sorunlar ortaya çıkabilir. Kekemelik nedeniyle ortaya çıkabilen diğer sorunlardan bir kaçını şöyle ifade edebiliriz;
- Özgüven eksikliği- Başarısızlık kaygısı-Çeşitli korkular- Okul başarısızlığı -İçe dönük olma- Değersizlik hissi - Depresyon
Bu nedenle, ailelerin, kekemeliğin kendiliğinden geçmesini beklemeleri doğru değildir. Kekemelik kendisi bir sorun olmanın ötesinde, yeni sorunlara da sebep olabildiği için, anne-babaların en kısa zamanda bir uzmandan yardım almaları gerekir. Aileler gittikleri uzmandan, yalnız kekemeliğin tedavisi için değil, kekeme çocuğa karşı tutumlar ve kekemeliğe bağlı gelişebilecek yeni sorunların önlenmesi için yapılması gerekenlerle ilgili de yardım almalıdırlar.
Kekemelik bir hastalık değildir.Uyum ve davranış bozukluğudur.Kekemelikte genetik yapının etkin olduğunu görmek mümkün. Bir ailede kekeme varsa o ailedeki çocukların kekeme olma ihtimali yüksektir.Genetik yatkınlığın kekemelikte % 60-70 civarında etkin olduğu tahmin ediliyor.Örneğin;Erzurum,Erzincan gibi şehirlerimizde deprem olma ihtimali yüksektir.Çünkü bu illerimiz depremin fay hattı üzerinde bulunuyorlar.Fay hattı buralardan geçiyor.İşte kekemelerle kan bağı olan kişilerin kekeme olma ihtimali yüksektir.Onların genetik yapısından da kekemeliğin fay hattı geçiyor diyebiliriz.Eğer çocuk çok güzel,huzurlu,mutlu bir ortamda büyürse kekeme olmayabilir.Ama korku,şiddet,baskı,değersizlik hissinin hakim olduğu bir ortamda yaşarsa kekemelik ortaya çıkabilir.Öksüren birini görsek ne deriz? ;Bu adam üşütmüş,grip olmuş,nezle olmuş,soğuk almış deriz. Nasıl ki öksürük bir hastalık değilse grip,nezle,soğuk algınlığı gibi hastalıkların dış belirtisi ise kekemelik de hastalık değil,içimizdeki korku psikolojisinin dışa yansıma şeklidir.Tedavi sürecinde kekemenin korku ve kaygılarını yenmesini onlarla mücadele etme yollarını öğrenmesini sağlamalısınız.Terapistin muhakkak insan psikolojisinden anlayan yani psikoloji eğitimi almış olması gerekiyor.
KEKEMELİK TEDAVİSİ VE SÜRESİ
Bizim uyguladığımız yöntemimiz bütüncül bir özelliğe sahiptir.Kekemeliğin üç saç ayağı vardır.Bu ayaklar ortadan kaldırılmadığı müddetçe kekemelik devam eder.Bu ayaklar:a-Düşünce ayağı:Kekeme yabancı bir ortama gidince,kalabalıkta,sınıfta,gergin olduğu zaman hep şöyle düşünür. “ ya takılırsam.ya bana gülerlerse.mahcup olursam.konuşamazsam” diye negatif düşünür.Negatif düşünce=Negatif davranış.Yani ‘takılacağım’ diye düşünen biri muhakkak takılır.Biz ilk aşamada “kognitif (bilişsel) terapilerle” ve hipnozla kekemenin bu negatif düşüncesini değiştirmeye çalışıyoruz.Bu işleme “düşünce kontrolü” diyoruz.b-Nefes ayağı:Kekemeler sakin olduklarında,yalnızken çok güzel konuşurlar.Şarkı-türküyü gayet rahat söylerler.Bunları söylerken takılmazlar.Ama korktuklarında,yabancı bir ortamda,gergin olduklarında,heyecanlanınca aniden takılırlar.Aynı dil,aynı boğaz,aynı çene,aynı gırtlak…Yani organik,fiziksel bir bozukluk yok…Neden takılıyorlar öyleyse?Bunun sebebi nefes alış-verişiyle ilgilidir.Kekeme;sakinken,şarkı türkü söylerken kendi nefesini çok rahat kontrol eder.Kontrol tamamen kendi elindedir.Ama korku ve heyecan anında bu kontrolü “hıııııık” diye bir iç çekmeyle kaybeder.Nefes alış-verişindeki ritim bozulur.Kısaca kekemelerin konuşurken nefes alış-verişleri düzensizdir.Biz kekemeye “davranışçı terapilerle” normal insanlar gibi nefes kontrolünü öğretiyoruz.Bu işleme de “nefes kontrolü” diyoruz.c-Hız ayağı:Kekemelerin yaklaşık % 90’ı çok hızlı konuşur.Konuşma hızı ile düşünme hızı normal insanda paralel giderken kekemelerde her zaman konuşma hızı önde gider.Bir süre sonra kekeme ne söyleyeceğini bilemez ve takılır kalır.Yine “davranışçı terapilerle” kekemeye hızını kontrol etmeyi kazandırıyoruz.Türkiye’de bir çok merkezde bu ayaklardan yalnızca birini ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.Kısmi olarak ilerleme kat etseler de kekeme bir süre sonra eskisi gibi oluyor ve geriye dönüyor.Bizim terapilerimize katılan bir kekemenin yeniden geriye dönmesi çok zor bir ihtimaldir.Bu üç ayağı kırılan kekemelik bir daha doğrulamaz.
Tekniğimiz kendi buluşumuz.(ŞAHER TEKNİĞİ)…2 günlük,15 günlük ve 30 günlük seanslardan oluşuyor.Zamanı olmayan,işi yoğun olan genellikle üniversite mezunu doktor,hakim,öğretmen,yönetici,genel müdür gibi kekemeleri 2 günlük seanslara alıyoruz.Belirli aralıklarla kontrole çağırıyoruz.2 günlük seansımıza katılan kekemelerin kekemelikten kurtulma oranı % 70 civarında…Yine zamanı sınırlı olan lise ve üniversite mezunu kekemeleri de 15 günlük seansa alıyoruz.15 günlük seansa katılan kekemelerin kurtulma oranı % 85 civarında…Zaman konusunda sıkıntısı olmayan ilkokul,ortaokul,lise,üniversite mezunu kekemeleri ise 30 günlük seansa alıyoruz…30 günlük seansa katılan kekemelerin de kurtulma oranı % 95’in üstü…1-Kekeme ilk geldiğinde yoğun olarak kognitif (bilişsel) terapilere alınarak olumsuz düşüncelerinden kurtarılıyor.Bu aşamada kekemeye otohipnozu (kendi kendini hipnoz etme) öğretiyoruz.Kekeme rahatlamak istediğinde evinde,iş yerinde 15 dakikalık bir otohipnoz seansına girerek rahatlıyor.2-İkinci aşamada davranışsal terapilerle kekemenin istenmeyen davranışları değiştiriliyor.3-Üçüncü aşama kekeme gevşemeyi öğreniyor.4-Dördüncü aşamada kekeme nefesini,ses tellerini,gırtlağını kontrol etmeyi başarıyor.5-En son beşinci aşamada kekeme güzel konuşmaya geçiyor.Tedaviye başlayan kekeme günlük 4-5 saatlik seanslara alınıyor.Bireysel ve grup terapileriyle kekemenin özgüveni gelişiyor.Bütüncül bir terapi uygulanıyor süreç boyunca…
Biz kekemeliği kendi içinde 5’e ayırıyoruz:a-düşünce kekemeliğib-nefes kekemeliğic-hız kekemeliğid-gırtlak kekemeliğie-kelime kekemeliği…
Tedaviye gelen kekemenin kekemelik şekline ve şiddetine göre bir terapi proğramı hazırlıyoruz.Başarı için ilk ve tek şartımız kekeme tedaviyi istemeli ve bizim talimatlarımıza uymalı.Bizi dinleyen kurallarımıza uyan her kekeme muhakkak iyileşir.Yeter ki yapsın.Uymayacak olanın da boştan yere gelip para vermesine gerek yok.Çünkü iyileşmez.Ayrıca bizim tekniğimizde uzatma,kısaltma yoktur.Günlük konuşma şeklinizle konuşuyorsunuz.
KİMLER TEDAVİ EDİLEMEZ
Biz her gelen insanı terapiye almıyoruz.- 9 Yaşın altındaki çocukları- Okuma-yazma bilmeyenleri- Zeka geriliği olanları- 80 Yaşın üstündekileri tedaviye almıyoruz.Bu saydıklarımızın dışında kalan her insan kesinlikle iyileşebilir.Her iş bir emek,çaba,gayret ister.Bu terapide bunları gerektiriyor.
HERKES KEKEMELİĞİ TEDAVİ EDEBİLİR Mİ?
Hayır…Hayır…Hayır…Kesinlikle her insan kekemeliği tedavi edemez.Çünkü kekemelik çok yönlü psikolojik bir sorundur. Tedavisi çok kolay ve basit değildir.Size gelen kişinin kekemeliğini ortadan kaldıracaksınız,ona özgüven,özbilinç sağlayacaksınız.Yeniden sosyalleşmesi için onu psikolojik olarak destekleyeceksiniz.Yani kekemenin yalnızca dilini değil,diliyle birlikte bozulan duygularını,düşüncelerini,davranışlarını değiştireceksiniz.Onu motive edeceksiniz.Bunu uzman olmayan birinin yapması mümkün değil.Bunu yapmak içinde bir insanın muhakkak psikolog,psikiyatrist yada konuşma terapisti(üniversite diplomalı) olması gerekir.Çünkü ne olduğu belli olmayan bir kursa gidip,birkaç gün eğitim alan “konuşma terapistiyim” diye geçinen insanlar var.Son yıllarda Türkiye'nin değişik yerlerinde konuşma bozuklukları merkezlerinin açıldığını görüyoruz. Çalışanların kimi mühendis, kimi işletmeci, kimi iktisatçı...Hatta bazıları üniversite öğrencisi bazıları ise lise mezunu .Kardeşim günah…Yazık…Ayıp...Yaptığınız iş ahlaki değil…Para kazanmak için kekemelerin duyguları ile oynamayın.Yaptığınız iş bir kasabın ameliyat yapmasına benzer. Bu ve buna benzer merkezlerden gelen kekemelerin iyileşmeme düşüncesini değiştirmemiz aylarımızıalıyor.Kekeme ben filanca yere gittim, iki ay tedavi gördüm,banaiyileşeceğimi söylediler ama iyileşmedim, ben demek ki iyileşmemdüşüncesine kapılmış.İnancını kaybediyor. İnanç olmadaniyileşme olmaz. Ayrıca bu işi sırf ticari düşünceyle yapan insanlar var.CD satan insanlar var bu ülkede…Sihirli cd’ler…Al kurtul…Mümkün değil…Sevgili kekeme kardeşim;Kimin yanına gidersen git ama lütfen orada çalışan kişilerin uzmanlık alanını,diplomasını,mezun olduğu üniversiteyi soruver.Sor ki sende diğerleri gibi sonra pişman olmayasın. Bu işi insan psikolojisinden anlamayanların,bu işlerin uzmanı olmayanların yapması cinayettirdiyoruz. Ancak psikolog,psikiyatrist ve konuşma terapisti kekemelik tedavisini yapabilir.Türkiye'deki yasal boşluktan faydalanıp konuşma bozukluğu merkezi açan kişiler size faydadan çok zarar verirler. Bu tür merkezlere gidenlerde geçici,birkaç haftalık düzelme görülmekle birlikte sonraları kekemelik yeniden ortaya çıkmaktadır.Şu anda Türkiye’de en popüler olanı uzatarak konuşma tekniğini uygulayan merkezler…Bu teknik 1970 yılında ortaya çıkan ama sonradan işe yaramadığı için terk edilen bir tekniktir.Çünkü tekniğin kendisi bir konuşma bozukluğudur.Tekniğin özelliği şu: “Ağızdan çıkan ilk kelimenin ilk hecesinin sesli harfini uzatacaksın”.Örnek;Meeeerhaba…Naaaaasılsın…Aaaaaadın ne? v.b…Gidip bir yığın para vermeyin.Alın uygulayın.Bu teknikle tedavi gören bazı insanlarda kısmi iyileşme olsa bile birkaç ay sonra eskisinden daha kötü olur kekeme.Hatta bu tür merkezlere gittiğinizde size bazı kişileri iyileşti diye gösterirler.Evet 10 kişiden biri birazcık düzelmiştir size o düzeleni gösterirler.Düzelmeyenleri göstermezler.Bu teknikle iyileşme oranı yüzde % 10 bile bulmaz.Bu teknikle çalışan merkezler İstanbul,Ankara,İzmir,Adana,Malatya,Diyarbakır,Şanlıurfa,Batman,Erzurum gibi illerimizde maalesef hala faal durumdalar.Eğitim merkezleri olarak faaliyet gösteriyorlar.Bilgisayar destekli denmesi de işe ayrı bir hava katıyor.Bu tür merkezleri vurgulamamızın sebebi insanlara zarar vermesidir.Rakip olarak yada muhatap olarak almamızdan değil.
BARINMA:
Dışarıdan gelen kekemeler için İzmit merkezde lojman hizmetimiz bulunmaktadır. Kalma konusunda sıkıntı çekmezsiniz.
kaynak: http://www.sonumut.com.tr/kekemelik.asp